back to top
Ana SayfaDepremDeprem Ölçümlerindeki ML ve MW Arasındaki Fark Nedir?

Deprem Ölçümlerindeki ML ve MW Arasındaki Fark Nedir?

Deprem ölçümlerinde kullanılan ve sıkça karşımıza çıkan ML – MW arasındaki fark nedir, hangisi daha güvenlidir? makalede bunlardan bahsettim.

Deprem şiddeti ölçülürken kullanılan ölçüm tiplerinden ML ve MW ifadeleri en sık gördüklerimiz olsa da bunların dışında üç farklı ölçme yöntemi daha vardır. Bunlar ise; MD, MS ve MB ölçüm yöntemleridir.

ML

Yerel Büyüklük (ML)

Richter ölçeği ya da yerel magnitüd ölçeği, sismolojide kullanılan, dünya genelinde meydana gelen depremlerin aletsel büyüklüklerini ve sarsıntı oranını belirleyen ve sınıflara ayıran uluslararası ölçüm birimidir. Günümüzde, özellikle büyük ölçekli depremlerde, moment magnitüd ölçeği, Richter’in yerini almıştır. Ses dalgaları ölçülerek, depremin büyüklüğü tespit ediliyor. Ancak bu yöntemle şiddetli depremlerin ölçülmesi yapılamıyor.

MW

Moment Büyüklüğü (Mw)

Esas olarak depremin oluşumunun matematiksel bir modelinin yapılmasına karşılık gelir. Bir araştırıcının gerçekleştirebileceği bilimsel bir çalışma süreci ile hesaplanabilir ve bu yüzden hesaplamaların belirli bir zaman almaşı kaçınılmazdır.

Kandilli Rasathanesi’ne göre, bu, diğerlerine göre en güvenilir ölçüm yöntemi. Kandilli, “Bilim dünyasında, eğer bir deprem için moment büyüklüğü hesaplanabilmişse, diğer büyüklük türlerine gerek kalmadığı düşünülür” diyor. Hesaplaması en karmaşık yöntem ve 4’ün üzerindeki depremler için kullanılıyor.

MD

Sarsıntının sismometre üzerinde yarattığı titreşimle ölçülür. 5’ten küçük depremler için kullanılıyor.

Süreye Bağlı Büyüklük (Md)

Daha büyük bir depremin, sismometre üzerinde daha uzun bir süre için salınımlara yol açacağı ilkesinden hareket edilir. Depremin, sismometre üzerinde ne kadar uzun süreli bir titreşim oluşturduğu ölçülür ve deprem merkezinin uzaklığı ile ölçeklenir. Bu yöntem küçük (M<5,0) ve yakın (Uzaklık<300 km) depremeler için kullanılır.

MS

Yüzey Dalgası Büyüklüğü (Ms)

Yerel Büyüklük ve Süreye Bağlı Büyüklük yöntemlerinin yetersiz kaldığı, 6’nın üzerindeki depremlerde kullanılıyor. Yüzeyden yayılan dalgalar ölçülerek, büyüklük tespit ediliyor. Diğer yöntemlerin aksine bu yöntemin güvenilirliği uzak mesafeden yapılan ölçümlerde daha da artar.

MB

Cisim Dalgası Büyüklüğü (Mb):

Bu yöntem Yüzey Dalgası yöntemine benzer, tek farkı yüzeyden yayılan dalgalar yerine derinliklerde ilerleyen dalgaların kullanılmasıdır. Havuz örneği verecek olursak, taşın suya çarpması ile oluşan ses dalgaları suyun içerisinde uzak mesafelere yayılabilir. Bu ses dalgalarının bir mikrofon ile dinlenebilir ve ulaştığı en yüksek genlik taşın büyüklüğü konusunda bilgi verir. Deprem için de durum benzerdir. Ancak yerkabuğu içerisinde sadece ses dalgası değil, kesme dalgası adı verilen bir başka dalga türü de üretilir. Bu iki dalga türünün tümüne Cisim Dalgaları adı verilir. Sismometreler, mikrofondan farklı olarak her iki dalga türünü (Cisim Dalgaları) de kaydedebilir.

Özetle: Yüzey dalgaları yerine, derinliklere inen dalgaların ölçüldüğü yöntemdir.


Deprem büyüklüğü nasıl ölçülür?

Depremi oluşturan kırık genelde yer kabuğunun derinliklerindedir, ancak büyük depremlerde yer yüzeyine kadar ulaşır ve bizim fay kırığı dediğimiz yüzey kırıklarını oluşturur.

Bir deprem olduğunda, derinlerde oluşan kırığı doğrudan gözle görmek mümkün olmadığından, onun yüzölçümünü dolaylı olarak tahmin etmek zorunda kalırız. Bir başka deyişle deprem kırığını görmesek de, onun ortaya çıkardığı etkileri inceleyerek büyüklüğü hakkında bir fikir edinebiliriz.

Buna örnek olarak; birisinin havuza tas attığını, ancak bizim taşın büyüklüğünü bilmediğimizi kabul edelim. Taşın havuza düşerken çıkardığı sesi dinleyerek veya havuzda oluşan dalgalanmaların boyutuna bakarak taşın küçük mü, yoksa büyük bir taş mı olduğunu tahmin edebiliriz. Depremin büyüklüğünü kestirmek de tamamen buna benzer bir süreçtir. Deprem de, yerkabuğu içerisinde havuzdaki suya benzer şekilde dalgalanmalar oluşturur.

Yerkabuğunda oluşan dalgalanmaları ölçmek için sismometre denilen aygıtlar kullanılır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, büyüklük hesaplanırken, depremin merkezinin doğru bir şekilde belirlenmiş olması esastır. Havuza atılan taş örneğine dönecek olursak, su üzerinde oluşan dalgaların genliği, kaynak noktasından uzaklaştıkça yavaş yavaş azalır. Bu nedenle, dalgalanmaların genliğini yorumlarken onun ne kadar uzak bir mesafeden geliyor olduğunu bilmek şarttır.

Göz önünde tutulması gereken önemli bir nokta, yerkabuğunun hiçbir zaman havuzun suyu gibi yalın bir yapıya sahip olmaması, katmanlar, kıvrımlar, vb. içeren çok karmaşık bir dokuya sahip olmasıdır. Bu nedenle depremle oluşan yerkabuğu dalgalanmaları yayıldığı yöne bağlı olarak çok farklı değişimlere uğrayabilir. Olası bu bozulmalar göz önüne alınarak, büyüklüğü belirlemek için çoğu zaman tek bir sismometrenin sonuçları ile yetinilmez. Depremi farklı yönlerden ve farklı uzaklıklardan izleyebilmiş birçok sismometre ölçümünün ortalaması alınarak daha güvenli bir sonuç elde edilir.

Neden birden fazla ve farklı farklı deprem şiddeti ölçüm türleri ya da yöntemleri vardır?

Depremin büyüklüğünü belirlemek dolaylı biçimde yapıldığı için genel olarak pek kolay değildir.

Deprem büyüklüğünü belirlerken, tüm ölçek için tek bir yöntemin kullanılması da mümkün değildir. Örneğin; belirli bir yöntem belirli bir büyüklük aralığında ve belirli bir uzaklıktaki depremler için geçerli olurken, daha büyük veya uzak depremler için ise daha farklı ölçüm yöntemleri kullanmak gerekiyor.

Mesela; 3.5 şiddetinde bir sonuç çıkmış ise bu ML yöntemi ile ölçülmüş olabileceği, 4.6 şiddetinde bir sonuç çıkmış ise bunun da MW yöntemi ile ölçülmüş olma ihtimali kısa bir örnek olabilir. Yani her şiddet ve her uzaklık aynı yöntemlerle ölçülemez.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) durumu şu şekilde örneklendirmiş:

“Depremin büyüklüğünü belirlemeyi bir insanın yaşını belirlemeye benzetebiliriz. Yirmi yaşından daha küçüklerin yaşını tahmin etmek için o kişinin boyuna bakmak yeterli sayılabilir. Ancak yirmi yaşının üzerindekilerde boy fazla değişmeyeceğine göre, yaşı anlamak için daha farklı bir özelliğe, mesela saçların kırlaşmasına veya ciltte oluşan kırışıklıklara bakarak bir tahmin yapmak zorunda kalırız. Benzer şekilde, deprem büyüklüğünü belirlerken de, bulunduğumuz uzaklığa ve depremin büyüklüğüne göre farklı farklı yöntemlere başvurmak zorunda kalırız. Hatta bu farklı yöntemleri ayni depreme uyguladığı takdirde, farklı değerler elde etme olasılığı da vardır. Ancak en güvenli olanı, o büyüklük ve uzaklık için en uygun olan yöntemin verdiği sonuçtur.”

Kaynaklar:

Orhan
Orhanhttp://wphub.com.tr
#YapayZeka #WordPress #Güvenlik #SEO
Hazır haber blog sitesi
- reklam -

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Yayınlar

Savrun fayı kırılırsa Kayseri etkilenir mi?

Savrun fayı kırılırsa Kayseri etkilenir mi? Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen Savrun fayını değerlendirerek şu notları düştü; "Savrun fayı; Göksun büklümünden itibaren Kozan (Adana) istikametinde devam eden...

Mahallenizde veya ilçenizde fay hattı var mı? Kolayca öğrenin

Oturduğunuz ilçedeki, mahalledeki fay hatlarını merak ediyorsanız kolayca öğrenebileceğiniz yerbilimleri.mta.gov.tr'yi kullanabilirsiniz. Haritayı açtıktan sonra sol tarafında bulunan seçenekleri kullanarak merak ettiğiniz bir yerdeki fayları görmeniz...

Kayseri’nin bu semtindeki evler 5.5 üzeri bir depreme dayanabilir mi?

Deprem hasarının belirlenmesi için Kayseri'de depremin ilk gününden itibaren ilgili kurumlara 13 bin 104 müracaat yapılmış ve bunun 9 bin 135’i değerlendirmeye alınmış. -...

Dr. Judith Hubbard İstanbul’da 7.3 Büyüklüğünde Deprem Olma Olasılığının Yüzdesini Verdi

Dr. Judith Hubbard: "30 yıl boyunca İstanbul yakınlarında 7.3 ve daha büyük bir depremin olma olasılığı %47" Aşağıda, ABD'li Deprem bilimcisi Dr. Judith Hubbard'ın İstanbul...

Kayseri’de depremden ağır hasar alan yapı sayısı 800’ü geçti

6 Şubat Kahramanmaraş depremini şiddetli bir şekilde hisseden Kayseri, bugünlerde kendi ilçeleri olan Hacılar'ın Karpuzsekisi ve İncesu ilçesinin Saraycık mahallelerinde meydana gelen depremlerle sarsılmaya...

Okumaya Devam Edin