Metninizin okunmasını kolaylaştırmaya değer mi? Daha yüksek sıralamalara ve daha fazla trafiğe yol açacak mı? Daha basit bir ifadeyle: Okunabilirlik sıralanır mı? Bu yazıda, arama motorlarının neden kolay anlaşılır metinleri sevdiğini açıklayacağız ve nasıl oluşturulacağına dair ipuçları vereceğiz.

İyi yazılmış makale, kullanıcı deneyimini geliştirir

Bariz olanı belirtme riskine rağmen: anlaşılmaz makale, kötü bir kullanıcı deneyimine neden olur. Kimse takip etmesi zor, sıkıcı veya anahtar kelimelerle dolu bir şeyi okumaktan hoşlanmaz. Tüm çevrimiçi makaleler hedef kitlenizi hedeflemeli ve onlara odaklanmalıdır. Onlara ihtiyaç duydukları bilgileri, sorunlarına bir çözüm veya sorularına bir cevap sağlamalıdır.

Sayfalarınızı Google’da üst sıralara çıkarmak için içgüdünüz, arama motorlarının kolayca anlayacağı bir metin yazmak olabilir. Bu mutlaka yanlış değil. Ancak, her şeyden önce, ziyaretçileriniz için harika makale (ve harika bir deneyim) sağlayan sayfalar oluşturmalısınız. Bu, bütünsel SEO vizyonumuza çok iyi uyuyor. Anlaşılması zor bir metin yazarsanız, insanlar aradıklarını bulamazlar. Dahası, sitenize geldikleri anda Google’a geri dönen memnun olmayan ziyaretçilerle karşılaşacaksınız. Google, ziyaretçilerin sitenizi nasıl deneyimlediğini belirlemek için buna benzer kullanıcı sinyallerini analiz eder.

Arama motorları insanları taklit eder

Makalenize anahtar kelimeler doldurmanın işe yaradığı zamanlar vardı. Metninizde anahtar kelimelerinizden yeterince bahsederseniz, Google bu anahtar kelimeler için onu üst sıralara çıkarır. O zamanlar çok geride kaldı. Günümüzde, metninizin anahtar kelime yoğunluğu söz konusu olduğunda daha dikkatli olmanız gerekiyor.

Google, kaliteli içeriği tanıma konusunda çok daha iyi hale geldi. Örneğin, Google artık eşanlamlıları tanıyor. Ayrıca hangi kelimelerin, varlıkların ve içeriğin birbiriyle ilişkili olduğunu da anlar. Buna ek olarak, arama motorları insanların ne okumak istediğini tahmin etmede daha iyi hale geliyor. Birinin arama sorgusundaki anahtar kelimelerden, arama amacına ilişkin tahmini bir tahminde bulunabilirler.

Genel olarak, Google’ın algoritması bir insanı taklit etmeye çalışıyor. Metni bir insan gibi okumaya çalışır. Google, metinleri insan benzeri bir şekilde anlama ve tarama konusunda daha yetenekli hale geldikçe, okunabilirlik sıralamalarınız için daha önemli hale gelecektir.

Sesli arama ve erişilebilirlik

Birçok kişi sesli aramayı kullanır, bu nedenle Google ve diğer arama motorları da sese büyük ölçüde odaklanır. Dolambaçlı cümlelerden oluşan ve birçok zor kelime içeren uzun bir paragraf düşünün. Şimdi o paragrafın yüksek sesle okunduğunu hayal edin. Ses sonucu anlamak imkansız hale gelirdi. Google böyle bir yanıtı kullanmak istemez. Ne sesli aramada ne de normal sonuçlarda. Okunabilirliğin sıralamalarınıza yardımcı olmasının bir başka nedeni de budur. Google, sesli arama kullanılarak yüksek sesle okunduğunda da takip etmesi kolay metinleri tercih eder.

Ancak erişilebilirlik söz konusu olduğunda okunabilirlik de önemlidir. Sayfanızı ziyaret eden herkesin aynı şekilde deneyimleyemeyeceğini aklınızda bulundurmalısınız. Görme bozukluğu olan bazı kişiler, içeriğinizi incelemek için bir ekran okuyucu kullanabilir. Metniniz çok uzun olduğu için sayfanızdan ayrılmalarını istemezsiniz. Ama hepsi bu kadar değil. Google’ın kendisi gibi, metninizin ne hakkında olduğunu anlamak için başlıkların doğru kullanımına güvenirler. Erişilebilirliğin yalnızca SEO için değil, önemli olduğunu unutmayın.

Bir metni okumayı kolaylaştıran nedir?

İnsanlar çevrimiçi metinleri nasıl okur? Elbette hepimiz site ziyaretçilerinin baştan sona seve seve okuyacakları o metni yazmak isteriz. Ne yazık ki, çoğu zaman durum böyle değildir. Çoğu zaman insanlar metinleri tarar, alt başlıkları ve ilgili gördükleri paragrafların ilk cümlelerini okurlar. Bir makalenin ana sonucunun ne olacağını hızlı bir şekilde soyutlamak için geçiş kelimeleri ararlar.

İnsanların metninizi okurken yaptığı her şey, Google’ın yapacağı şeylerdir. Bu, metninizin yapısının, paragraflarınızı yazma şeklinizin giderek daha önemli hale geldiği anlamına gelir. Çekirdek cümleler – her paragrafın ilk cümlesi – o paragrafın en önemli mesajını içermelidir. Ve metninizde açık ve mantıklı bir yapıya sahip olmak paha biçilmez olacaktır.

Metninizi okunabilir tutmak için ipuçları

Kolay okumaları nasıl oluşturabileceğimiz hakkında konuşalım. Metninizi yazmaya başlamadan önce yapıyı düşünün. Kitlenize ne söylemek istiyorsunuz ve hangi sırayla? Bu, konuların mantıklı bir sıralaması mı? Kitleniz argümanlarınızı, örneklerinizi ve ana mesajınızı takip edebilecek mi? Belki de ters piramit stilinde içerik yazmayı denemelisin?

Uzun cümleleri işlemek çok daha zor olduğundan, mümkün olduğunca kısa cümleler kullanmaya çalışın . Bir metindeki zor kelimelerden kaçının veya sayısını sınırlayın. Karmaşık cümleler kullanmamaya çalışın ve edilgen ses kullanmaktan kaçının . Ayrıca, çekici bir tarzda yazdığınızdan emin olun. Bu gerçekten zor olabilir; Herkesin yaratıcı yazma yeteneği yoktur. Biraz karıştırmak yardımcı olur! Uzun cümleleri daha kısa olanlarla değiştirmeye çalışın. Eşanlamlıları kullanın. Cümlelere aynı kelime ile başlamaktan kaçının. Ve okunabilir bir blog yazısı yazmak için 5 ipucumuza göz atın.

Okunabilir makale yazmanın zor olduğunu biliyoruz. Okunamayan bir metin yazmak oldukça sık gördüğümüz bir hatadır.

Son bir ipucu: yüksek sesle okuyun!

Google’dan Gary Illyes bir keresinde metninizi yüksek sesle okumanız gerektiğini tweetledi. Güzel okunmuyorsa veya garip geliyorsa, muhtemelen o da sıralamaya girmez.

Açık konuşalım: Metinlerinizin okunabilirliğini artırdığınızda sıralamalarınız hemen yükselmeyecektir. Ancak, okunabilir bir blog yazısı yazmak, her SEO stratejisinin önemli bir parçasıdır. Okuyucularınızın tüm blog yazınızı veya sayfanızı okumasını istiyorsanız, içeriğinizin okunması kolay olmalıdır. Okunabilir gönderiler kesinlikle daha fazla geri gelen ziyaretçi ve daha yüksek bir dönüşüm oranı ile sonuçlanacaktır. Yani uzun vadede: okunabilirlik sıralaması.